Haber

Dışişleri Bakanlığı Balkanlar ve Orta Avrupa Genel Müdürü: Balkanların ayrılmaz bir parçasıyız

Dışişleri Bakanlığı Balkanlar ve Orta Avrupa Genel Müdürü Büyükelçi İlhan Saygılı, “(Balkanlar’a) Biz bu bölgeye dönmeye çalışmıyoruz çünkü hiç ayrılmadık. Biz Balkanların ayrılmaz bir parçasıyız.” söz konusu.

Kuzey Makedonya’nın güneybatısındaki Struga kentinde düzenlenen “Prespa Diyalog Forumu” kapsamında “Batı Balkanlar cephe hattında: yabancı kötü niyetli etkiye karşı bölgesel iş birliği ve ortak müdahale” konulu panel düzenlendi.

Panelde Dışişleri Bakanlığı Balkanlar ve Orta Avrupa Genel Müdürü Büyükelçi Saygılı, Kuzey Makedonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Fatmire Isaki ve farklı ülkelerden diplomatlar birer konuşma yaptı.

Saygılı, konuşmasında Balkanlar’ın beyin göçü, iyi yönetememe, işsizlik ve göç gibi birçok iç sorunla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Kovid-19’un önce güvenlik duygusunu sarstığını, ardından Ukrayna’daki savaşın enerji ve gıda arzı sorunlarını ve güvenlik kaygılarını gündelik hayata getirdiğini söyleyen Saygılı, Rusya’nın Ukrayna savaşıyla birlikte odağını kesinlikle bölgeden uzaklaştırdığını söyledi.

Saygılı, Avrupa Birliği’nin (AB) Balkanlar’a yönelik politikalarını değiştirdiğini, bölge ülkelerinin AB entegrasyon süreçlerini hızlandırarak yarattığı siyasi ve güvenlik açığını kapatmaya çalıştığını vurguladı.

Bu bağlamda Saygılı, Bosna Hersek’e aday ülke statüsü verilmesi, Kuzey Makedonya ve Arnavutluk’un üyelik müzakerelerine başlaması, Kosova ile vize serbestisi gibi olumlu gelişmeleri 1 Ocak 2024 prestijiyle memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, şöyle devam etti:

“Bunlar olumlu gelişmeler ama bunu yaparken Türkiye’nin bütünleşme sürecini ayırmamak lazım çünkü Balkanlar bir bütündür. Biz bölgenin üvey evlatları muamelesi görmek istemiyoruz. Bizler buranın gerçek çocuklarıyız. Bu bir gerçektir ve Balkanlar’ı bir bütün olarak değerlendirmek gerekir.”

Batı Balkanlar, Doğu Balkanlar gibi “uydurma” ifadeleri reddeden Saygılı, Batı Balkanlar’ın teknik amaçlı kullanıldığını ancak iş siyasete geldiğinde durumun böyle olmadığını söyledi.

“Balkanların ayrılmaz bir parçasıyız”

Panelin konusuna değinen Saygılı, kötü niyetli kişilerin kimler olduğunun doğru tanımlanması gerektiğine dikkat çekti.

Bazı Avrupalı ​​siyasetçilerin ve hatta bazı AB çevrelerinin “Türkiye’nin dış veya kötü niyetli bir güç olarak gösterildiğini” ileri sürdüklerini hatırlatan bazıları daha da ileri giderek “Türkiye bölgeye geri dönmeye çalışıyor” iddiasında bulunarak, şunları kaydetti:

“Bu bölgeye dönmeye çalışmıyoruz çünkü hiç ayrılmadık. Biz Balkanlar’ın ayrılmaz bir parçasıyız. Balkanlar’ın adı bile Türkçe. Sarp sıradağlar, ormanlık sıradağlar demektir. İnsani bağlarımız kuvvetlidir. Türkiye’de Türk vatandaşları “Birçok Balkan ülkesinde yaşayan milyonlarca Balkan kökenli insan var. Birçok Balkan ülkesinde Türk topluluklarımız var. Ayrıca coğrafi, siyasi ve tarihsel olarak da bu bölgenin bir parçasıyız. Biri ‘Türkiye bir dış güçtür’ dediğinde bu tür ithamları kabul etmiyoruz, bu gerçeği yansıtmaz.”

Saygılı, Türkiye’nin Balkanlar’da AB’ye rakip olmadığını vurguladı.

“NATO, Kuzey Makedonya’nın kötü niyetli etkilerle mücadele çabalarını desteklemede rol oynadı”

Kuzey Makedonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Isaki, bölgenin tarihsel olarak demokratik süreçleri tehlikeye atmayı amaçlayan dış faktörlerin manipülasyonunun hedefi olduğuna da işaret etti.

Bu faktörlerin hibrit saldırılar, dezenformasyon veya örtülü operasyonlar gibi farklı operasyonlara yol açtığını kaydeden Isaki, bu zorluklarla başa çıkabilmek için bölgesel ve stratejik ortaklarla işbirliğine ihtiyaç olduğunu söyledi.

Bölgedeki birçok ülkede olduğu gibi Kuzey Makedonya’nın da bu tür kötü niyetli etkilerden endişe duyduğunu vurgulayan Isaki, “Ülkenin demokrasisi, istikrarı ve ulusal çıkarları için tehlike oluşturuyorlar. Dış aktörlerin her türlü müdahalesine ve manipülasyonuna karşı bağışık değiliz. NATO, Kuzey Makedonya’nın kötü niyetli etkilerle savaşma ve egemenliğini savunma çabalarını desteklemede paha biçilmez bir rol oynadı.” dedi.

Bu zorluklarla baş etmede demokratik bedellerin ve unsurların geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Isaki, siber güvenlik kapasitelerinin de bire bir güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

haberadalar.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu