Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gübretaş Madencilik Yatırımları A.Ş. Söğüt Altın Madeni Tesisi Açılışı ve İlk Altın Döküm Töreni’nde konuştu. Bilecik’in Söğüt ilçesinde 109 ton rezervli altın madeninin açılışının gerçekleştirildiği etkinlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı konuşmanın ardından Söğüt altın madeni nerede? Söğüt altın madeninin değeri ne kadar? sorular incelendi.
SÖĞÜT ALTIN MADENİ NEREDE?
Bilecik’in Söğüt ilçesinde 6,5 milyar dolar değerindeki 109 ton altın rezervinin işleneceği maden tesisinin açılışı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı törenle açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada, “Burası tam kapasiteyle faaliyete geçtiğinde Türkiye’de en çok altın üretimi yapılan ilk 3 madenden biri olacak. Yılda 2,5 ton altın üretilecek. Yaklaşık 1000 kardeşimiz burada. Önümüzdeki dönemlerde bu sayının 1300’e ulaşmasını bekliyoruz.” dedim. Bilecik’in Söğüt ilçesinde 109 ton rezervli altın madeninin açılışının gerçekleştirildiği etkinlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı konuşmalardan manşetler şöyle oldu; “Bugün, ilimiz, ekonomimiz ve madencilik sektörümüz için çok önemli olan açılış töreni vesilesiyle sizlerle bir aradayız. Söğüt Altın Madeni’nin tüm ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Sonuç olarak; Madencilik alanında yürütülen çalışmalarda 109 ton altın kaynağı ve 60 ton altın rezervi tespit edildi.3 Diğer bir deyişle ,5 milyon ons kaynaklı altının en kısa sürede Türkiye ekonomisine kazandırılması için çalışmalara hız verdik. Maden sahasındaki faaliyetlerin 3 fazda 500 milyon dolara ulaşması planlanıyor.Projenin ilk kısmı 70 milyon dolarlık yatırımla tamamlandı.Tesis ilk altın dökümü şeklinde hazırlandı. iki fazın da yatırımlarını 3 yılda tamamlamayı planlıyoruz. Yıllık üretim ölçeğini 6,5 tona çıkaracağız.
Burası tam kapasite ile faaliyete geçtiğinde ülkemizde en çok altın üretilen ilk 3 madenden biri olacak. Yaklaşık 1000 kardeşimiz istihdam ediliyor. Bu sayının ilerleyen dönemlerde 1300’e ulaşmasını bekliyoruz. İnşallah buradan şehir merkezine gideceğiz ve Valilik önünde bizleri bekleyen Bilecikli kardeşlerimize sarılacağız. 1 milyar 771 milyon liralık yatırım ve projelerin resmi açılışının sevincini yaşayacağız. Türkiye, 2002 yılından bu yana tarihinin en büyük kalkınma ve demokrasi saldırılarını gerçekleştiren ülkedir. Son 20 yılda büyük bir gayretle çalışarak ülkemizi bölgenin ticaret merkezi haline getirmiştir. Kendi ideolojisi açısından bakmayan herkes, misyona geldiğimiz Türkiye ile bugünün Türkiye’si arasındaki büyük farkı görebilir. 35-40 yaş üstü vatandaşlarımız, devletimiz döneminde yapılan hizmetlerin ne kadar büyük olduğunu biliyor. Sadece 20 yılda ilerleme kaydetmiş olmamız da takdire şayan. Eğitimde inşaattan işçiye birçok kronik sorunu çözdük. Hastaneler örnektir. Yolların standardı birçok AB ülkesinin üzerindedir. Havalimanlarımız dünyanın en elverişli ortasında yer almaktadır. Enerji, arama sondaj faaliyetlerinde yeni boru hatları ile kendi hikayemizi yazıyoruz. Nüfusumuzun yaklaşık %85’inin doğal gaza erişimi var. Birileri güneş ve rüzgar enerjisini yeni keşfetmişken biz Avrupa’da 5., dünyada 12. sıraya yükseldik.
Filomuza kattığımız sondaj ve sismik araştırma gemilerimizle dünyanın en büyük filosunu kurduk. 710 milyar metreküp ile ülkemizin en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdik. 1 trilyon dolar değerindeki bu doğal gazın ulusal şebekeye bağlanması için gemiler ve personel canla başla çalışıyor. Mart sonu itibariyle Karadeniz gazını evlere ulaştırmaya başlıyoruz. Adana ve Cizre’de yaptığımız keşiflerle petrol üretimini artırdık. Akkuyu’nun inşaatı kesintisiz devam ediyor. Nükleer santralin ilk ünitesinde bu yıl elektrik üretimine başlıyoruz. Son 10 yılda yılda ortalama 742 milyon ton maden üretildi. 2021 yılında toplam madencilik üretimimiz bir önceki yıla göre yüzde 14 artışla 814 milyon tona ulaştı. Geçen yıl maden ihracatımız yüzde 9,1 artarak 6,5 milyar dolara ulaşarak bu alanda Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Bor üretimi ve ihracatında Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştık.
Madencilik bölümünün GSYH’ye katkısını 11 milyar liradan 93 milyar liraya çıkardık. Madenciliğin son 8 yılda binde 8 olan milli gelir içindeki payı kademeli olarak artarak geçen yıl yüzde 1,4’e yükseldi. Petrolle birlikte altın da en çok ithal edilen eserlerden biridir. Türkiye uzun yıllardır kıymetli madenler branşında kendi potansiyelini harekete geçirememektedir. Çevrecilik bahanesiyle ülkemize çekilen yabancı kaynaklı operasyonların sayısı oldukça fazladır. Sivil toplum görünümlü yapılardan dolayı birçok araç bu yönde kullanılmıştır. Ülkemiz konuşulurken tüm dünyada kabul gören maden çıkarma formüllerini dinlemeyenlerin nasıl bir heyecan yarattığını hepimiz hatırlıyoruz. Gezi olaylarında olduğu gibi sokak terörünün ve kara propagandanın bizi yolumuzdan caydırmasına izin vermedik. 2000 yılında neredeyse sıfır olan altın üretimimiz 2020 yılında 42 ton ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Son 5 yıllık verilere göre ortalama üretimimiz 35 ton civarında. Göreve geldiğimizden beri 455 ton altın ürettik. 16 farklı madende üretim yapılmaktadır. Yapacağımız yeni keşiflerle altın üretimini artırmayı hedefliyoruz. Her alanda olduğu gibi ülkemizin potansiyelini de en üst düzeyde kullanmak zorundaydık” dedi.
Bilecik’in Söğüt ilçesindeki Gübretaş maden sahasında 2020’nin son çeyreğinde 3,5 milyon ons altın varlığı tespit edilirken, Tarım Kredi Kooperatifi’nin iştiraklerinden Gübretaş’ın 109 ton altın rezervi bulunuyor. maden sahası, yaklaşık 6,5 milyar dolar değerinde. Madenin 2 yıl süreyle işletmeye hazır hale getirilmesi için çalışmalar yapılırken, çalışmalar tamamlandı. İlk etapta rezervin yüzde 82’si çıkarılmaya hazır durumda bulunurken, ilk etapta 1 milyon 252 bin ton altın çıkarılacak.
